ÇETİN EROKAYIN SENFONİK PARÇALANMALAR

Resimde gerecin olanaklarıyla uğraşan ve ifade olasılıklarını zorlayan bunu tuval yüzeyinin organizasyonunda amaç durumuna getiren sanatçı bir bakıma, gerece duyduğu yakınlık ve bağımlılıkla ulaştığı saf ve yoğun sonucu dolaysız bir şekilde görünür kılmak ister. Buradan duygu dünyasının tinsel atmosferine yayılan resimsel ortam, lirik bir soyutlama evreninde kendine ilişkin alan derinliğini belirler. Tıpkı bir sürecin koşullarına uyan soyutlama anlayışına dikkati çeken Çetin Erokay’ın resimlerinde izlendiği gibi… Aslında Çetin Erokay ruhsal kaynaklı coşkularını bilinçaltında yer etmiş resimleme güdüleriyle önlenemez biçimde görselleştirmeye eğilimli bir sanatçıdır. Resimleme uğraşını o denli mutlaklaştırmaktadır ki, coşku ve gerilimlerini törensi kompozisyon şemalarıyla kontrol altına alabilmektedir. Nitekim etkili ve soyut bir şematizim üzerinde yapılanan boyasal tavrı, Erokay’ın resimlerinin hem açıklaması, hem de hedefi olmaktadır. Erokay kendi soyutlama anlayışını, ilkelerini “Senfonik Parçalanmalar” olarak nitelediği bir arayış sürecinde tespit eder. Dahası akıl ve duygu arasında yaşadığı çatışma ve parçalanmayı gerçek bir müzikal ritm içerisinde görselleştirmeyi dener. Sonunda duygu coşku kıpırtılarının simgeci bir dille oluşturulmuş formel yansımalarını karşımızda buluruz. Böylelikle, Erokay ı resimsel sürece zorlayan her etken, itici motifler olarak plastik sonuca iz bırakan katkılara dönüşür. Erokay kompozisyonlarında gizli bir simetrik yerlenişi, kuruluş ilkesi olarak benimser. Düzenin dengesi ve uyumu adına gözetilen, hatta yer yer müdahale edilmiş sistamatik bir durumdur. Bu sanatçının metafizik ilgilerine de koşutluk gösteren ve giderek ikili tuval kurgusuyla esas anlamını bulan bir gelişmedir ayrıca… Aslında Erokay’ın kısmen grafik tatları içeren bir tasarım duygusuyla hareket etmesi, ilk aşamada resmin oluşma gerekçelerini zorlayan bir etken gibi görünüyor. Oysa grafik tatlarla ilişkilendirdiğimiz geometrik soyut yapıntılar, tuvali boylu boyunca saran renk lekelerinin titreşimli etkileriyle ilk adımda piktürel değerlere taşıyor. Bir takım sert kenarlı geometrik yapılar, amorf kütleler ve yanı sıra yinelenmiş daireler aracılığıyla sağlam dengeli bir dip yüzeyin unsurları oluyorlar. Öte yandan Erokay’ın biçim, renk ekonomisine yönelme tercihi, esasında resmim kuruluş ve biçim-anlam ilişkisindeki temel sorunları önemseme ve çözme istemine dayanır. Kısmen geometrik soyut ilgilerden gücünü alan biçimleme yaklaşımı, saltçı bir yöntsemeyle dışa vurumsal renk lekeleriyle de dengelenmeye çalışılır. Ve tuval yüzeyinde oluşan tüm devinim, seçilmiş ve ara değerleri karşılayan bir renk armonisiyle varlığını pekiştirir. Erokay dışsal nedenlere bağlı gözlem ve deneyleri devre dışı bırakarak, iç-dünya tasarımlarına öncelik vermekte coşkulu kimliğini resimle özdeş tutan içtenlikli bir yoruma yönelmektedir. Resmin biçim ve içerik sorunlarıyla olan hesaplaşmasında, soyuta evrilen bir kalitede gerçek tavrını ortaya çıkardığını görüyoruz. Gelinen noktada sanatçının yaşamı ve us dışı evreni arasında beliren iç dünyasının özel bir resimleme tercihine yönelmekte, kuşkusuz anlamını ve yönünü bulmuş istencin de göstergesidir: Bu bakımdan Erokay ın soyutlama yörüngesinde geliştirdiği biçim – anlam dizgesine karşılık gelen resimlerini, ruhsal kaynaklı birtakım arayışların gerçek sonucu olarak görmek gerekiyor. Ayrıca; resim alanında bir kimlik arayışının, tutarlı ve bütünsel tavrıyla özgün olabilme yolunda harcadığı çaba, Erokay’ı teşvik etmemiz ve yüreklendirmemiz için yeterli neden oluyor.